top of page
Ara
  • yukselbegum1

Corona ve Psikolojimize Getirdikleri


Son 6 aydır yaşamın tüm yönlerini etkileyen Corona virüsün psikolojimiz üzerinde de birçok etkisi oldu. Kısaca özetleyecek olursak:

  • Kendimizden uzaklaşmak için oyalandığımız birçok şey elimizden gitti. Kendimizle baş başa kaldık ve istemsiz de olsa benliğimize yakınlaştık. Bazılarımız kendini geçmiş meselelerle uğraşırken buldu, bazılarımız anlamlandıramadığı güçlü duygular yaşadı. Ancak en başından beri onlar oradaydı, sadece görmek için vakit yaratmıyorduk…


  • Yas: Büyük bir yas sürecindeyiz. Birçok kaybımız oldu. Sevdiklerimizi, özgürlüğümüzü, güvenlik hissimizi, olanaklarımızı ve rutinimizi kaybettik. Ve bu kayıplar kaygı ve birçok olumsuz duyguya yol açtı. Virüs nedeniyle kaybettiğimiz yakınlarımız oldu. Corona virüse yakalanmış olsun veya olmasın sevdiklerimizden uzak kaldık. Dışarı eskiden de pek çıkmayı sevmeyen kişiler olabiliriz ancak bu sefer ‘çıkma’ özgürlüğümüzü kaybettik, özellikle karantina günlerinde. ‘Artık dünya güvenli bir yer değil’ düşüncesi ağır bastı. Okul, iş, yeni insanlarla tanışma ve yapılan planları hayata geçirme olanaklarımız kısıtlandı. Her sabah uyanıp yaptığımız işler sekteye uğradı, rutinlerimiz bozuldu.

  • İnkar, yoğun kaygı ve mizah: Bazılarımız önlem almadı, bazılarımız aşırı temizlik yaparken kendini buldu. Bazılarımızsa mizah yoluyla baş etmeye çalıştı. Ayrım yapmadan bunların hepsi birer savunma. Ortada olan tehlikeye karşı baş etmekte birer yöntem.


  • Tükenmişlik ve öfke: Pandemi süresince aktif çalışmakta olan kişilerde tükenmişlik ve öfke ortaya çıktı. Özellikle corona virüsle mücadelede ön safhalarda yer alan sağlık çalışanları korkmuş, kaygılı, üzgün, tükenmiş ve öfkeli durumda. Tehlikeye daha yakın olmak ve diğer insanlara kıyasla çevreleriyle temaslarının daha az olması bu duyguları tetikleyen temel nedenler oldu.

  • Savunmalarımız sarsıldı. İnsanlar olarak en derin kaygılarımızla baş etmek için bu hayatta iki temel savunmamız var: Kendimizi her şeye yeten, güçlü ve yenilmez biri olarak deneyimlemek ve bizi kurtaracak, güçlü ve her şeyi yapabilen kişilerin varlığına sığınmak. Corona virüs bu iki savunmayı da derin bir şekilde sarstı. Elimizde kalan hayatla tek başımıza ve kırılganlıklarımızla ne yapacağımızı bilemez olduk.

Bu kadar olumsuzluktan bahsetmişken biraz farklı bir yerden şunu söyleyebiliriz: Bu durum aynı zamanda bir fırsat. Kendinize şunları bir sorun: Neyi istiyoruz? Neyi istemiyoruz? Hangi olanaklara kendimizi kapatmışız? Neleri yapabiliriz? Yaşadığımız hayattan memnun muyuz? Nelerden vazgeçmiyoruz ve neleri göze alıyoruz? Tüm bunları ve kendimize dair daha birçok soruyu cevaplamak ve benliğimize dönebilmek için bir fırsat var. Kontrolsüzce ve belirsizlik içinde ilerlediğimiz dünyada bunları fark etmek, üzerlerinde düşünmek ve değiştirebilmek bizim elimizde. Bu kadar sorunun ve boş zamanın getirdiği son bir şey ‘Sürekli bir şey yapma – Meşgul olma ihtiyacı’. ‘Bu kadar boş kalmamalıyım, bir şeyler yapmam lazım’. Eğer boş kalıyorsanız veya canınız bir şey yapmak istemiyorsa bunun bir sebebi vardır. Bir şeyler yapmak için kendinizi zorlamayın. O an ihtiyacınız olan boş kalmak ve biraz durmak olabilir. Eğer üstteki sorular sizi zorluyorsa cevaplamayın, demek ki zamanı değil. Kendinize biraz zaman ve izin verin.

7 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Post: Blog2_Post
bottom of page